Programda konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Afyonkarahisar ziyaretinde kentin eğitim alanında geldiği noktayı kapsamlı bir şekilde değerlendirme ve kentteki eğitimin kalitesini artırmakla ilgili yapılabilecekleri ele alma fırsatı bulduklarını kaydederek Afyonkarahisar'ın 2022 eğitim yatırımı bütçesini 735 milyon liradan 1 milyar 603 milyon liraya çıkarıldığını dile getirdi.
2022-2023 eğitim öğretim yılına çok daha hazırlıklı bir şekilde başlamak için 17 Haziran'da bir önceki eğitim dönemi tamamlandıktan hemen sonra çalışmalara başlandığını anımsatan Bakan Özer, bu kapsamda yapılanları anlattı. Son 19 yılda olduğu gibi eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için ders kitaplarının ücretsiz olarak dağıtıldığını, 153 kitabı hazırladıklarını söyledi. Salgın sürecinde oluşan öğrenme kayıplarını telafi etmek için üretilen yardımcı kaynakların da ders yılı başlangıcında tüm öğrencilerle basılı olarak paylaşıldığını da belirten Özer, "136 milyon yardımcı kaynağı Türkiye'deki tüm okullarımıza ulaştırdık. İnşallah, ekim ayı içinde 20 milyon ilave yardımcı kaynak ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğümüzün göndereceği 4 milyon kaynakla 160 milyon kaynağı tüm okullarımıza, tüm çocuklarımıza, yavrularımıza eriştirmiş olacağız." ifadelerini kullandı.
Dijital öğrenci ve öğretmen destek platformu yakında tanıtılacak
Yardımcı kaynak problemini okul yöneticileri ve öğretmenlerin desteğiyle tarihe gömeceklerini söyleyen Özer, yakın zamanda dijital ortamda bir öğrenci ve öğretmen destek platformunu tanıtacaklarını ifade etti. Özer, "Artık bireyselleştirilmiş kaynaklara doğru sistemi evirmeye başlayacağız. Her öğrenciye aynı kaynak değil, her öğrenciye ihtiyaç duyduğu kazanımlarla ilişkili şekilde yeni kaynakları elektronik ortamda ulaştıracağız."
Öğrenci sayısı 500'ün üzerinde olan okullara ilave temizlik personeli desteği sağlanacak
Okulların temizliği için daha önce ekim, kasım aylarında göreve başlatılan personelin Çalışma Bakanlığının desteğiyle bu yıl ilk kez eylül ayında okullar açılmadan görevlendirildiğini hatırlatan Bakan Özer, yeni bir çalışmayı daha açıkladı. Özer, "İnşallah, öğrenci sayısı 500'ün üzerinde olan okullarımıza ilave temizlik elemanları göndereceğiz. O çalışmanızda sonlara ulaştık." dedi.
Bu yıl ilk kez her okula doğrudan bütçe gönderildiğini ifade eden Özer, bu kapsamda 3 milyar 900 milyon liranın okullara iletildiğini belirtti. Bu miktarın 1 milyar 400 milyon lirasının hâlen okulların hesaplarında hazır bulunduğunu dile getiren Özer, bu geleneğin kökleşeceğini ve destek miktarının sürekli artırılacağını söyledi.
Son 20 yılda eğitime devasa yatırımlar yapıldığını belirten Özer, bu dönemde ayrıca başörtüsü yasağı ve katsayı gibi antidemokratik uygulamaların da kaldırıldığını anlattı.
Eğitim sistemindeki büyümeye kalitenin de eşlik ettiğini paylaşan Özer, bunun için uluslararası öğrenci araştırmalarına bakmak gerektiğini dile getirdi. PISA ve TIMSS gibi araştırmalarda her döngüde Türkiye'nin puanını ve sıralamasını yükselterek yoluna devam ettiğini belirten Özer, Türkiye'de öğrenci sayısındaki artışa rağmen bunun sağlandığına işaret ederek, "O zaman son yirmi yıldaki bu büyümenin odağında kalite vardır" diye konuştu.
Yeni dönemde; okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve okul yöneticileri ile öğretmenlerin mesleki gelişimleri başlıklarında üç konuya ağırlık verdiklerini kaydeden Özer şu bilgileri paylaştı:
"Okul öncesi eğitim, eğitimdeki fırsat eşitsizliklerinin başladığı noktadır. Liselerde ortaya çıkan okullar arası başarı farkında da problemin sebebi okul öncesidir. 2000'li yıllarda 5 yaşındaki 100 çocuğumuzdan 11'i okul öncesi eğitim alabiliyordu. Sonra, birinci sınıfa geldiği zaman hazır bulunuşluklarında çok ciddi fark ortaya çıkıyor. Bu fark telafi edilemediği zaman eğitimin ilerleyen kademelerinde sürekli artıyor, artıyor, artıyor. Biz göreve geldiğimizde yüzde beş yaş okullaşma oranı yüzde 78, üç yaş yüzde 14 ve dört yaş da yüzde 35 idi. Buraya önem vermemiz lazım dedik. Buraya önem verdiğimiz zaman eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili devasa bir katkı sunmuş oluruz.
Göreve geldiğimiz zaman tüm Türkiye'deki bağımsız anaokulu sayısı 2 bin 782 idi. Biz dedik ki 3 bin tane yeni anaokulu yapacağız ama bir sene içerisinde yapacağız ve Emine Erdoğan hanımefendi himayesinde projeyi başlattık. Şu ana kadar 1.800'e yakın bağımsız anaokulunu 10 ay içerisinde bitirdik. 14 bin 80 ana sınıfı açtık. Bu bağımsız okulların haricinde. Bu yıl sonuna kadar üç bin değil dört binlere yaklaşacağız inşallah. 10 ay gibi kısa bir sürede yüzde 78 olan okullaşma oranını şu anda yüzde 94'e çıkardık. Hedef yüzde 100'e eriştirmek."
Okulöncesi eğitimle ilgili hedeflere ulaşıldığı zaman eğitimde fırsat eşitliği ile ilgili çok önemli bir adım atılacağını kaydeden Özer, aynı zamanda öğrencilerin bilişsel ve bilişsel olmayan becerilerinin de güçleneceğini söyledi.
Konuşmasında mesleki eğitime de değinen Bakan Özer, katsayı uygulaması kaldırıldıktan sonra atılan adımları şöyle anlattı:
"Bizim yaptığımız iki tane iyileştirme oldu. Birisi meslek liseleriyle ilgili, bir tanesi de meslek eğitim merkezleriyle ilgili. Meslek liselerinde yaptığımız şey şu. Özel sektörün eğitimin tüm süreçlerine katılmasını sağlamak... Müfredatı birlikte güncellemek, öğrencilerin işletmede beceri eğitimlerini birlikte yapmak, planlamak, öğretmenlerin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte planlamak ve istihdam garantili bir mesleki eğitim inşasını sağlayabilmek. Bir ilave daha yaptık. Meslek liselerindeki üretim kapasitelerini artırmak... Meslek liselerinde döner sermaye kapsamında üretim 2002 yılında 100 milyonlar seviyesindeydi 2021 yılını 1 milyar 162 milyon lira ile kapattık."
Meslek liseleri 2022 yılında 8 bin 300 ürünün tescilini aldı
Meslek lisesinde öğrencilerin üreterek öğrendiğini ve üretime katkıları ölçüsünde pay aldığını belirten Özer, akademik olarak başarılı öğrencilerin artık meslek liselerini tercih ettiğini söyledi. Böylelikle 28 Şubat sürecinin yol açtığı sürecin tersine çevrildiğini ve normal rayına girdiğini dile getiren Özer, 55 Ar-Ge Merkezinde patent, faydalı model, marka ve tasarım tesciliyle ilgili süreçlerin yürütüldüğünü ve bu ürünlerin ticarileşmesinin sağlandığını söyledi. Bu çalışmalar öncesinde Millî Eğitim Bakanlığının yıllık tescillettiği ürün sayısının 2,9 olduğunu, 2022 yılı henüz tamamlanmadan 8 bin 300 ürünün tescilinin alındığı, 74 ürünün de ticarileşmesinin sağlandığını kaydetti.
Meslek liseleri ve mesleki eğitim merkezlerinin artık yurt dışına ihracat yapan, Kovid sürecinde olduğu gibi ülkede ihtiyaç duyulan ürünleri üreten okul ve kurumların olduğunu söyleyen Bakan Özer, mesleki eğitim merkezlerine ilişkin yenilikleri de hatırlattı. Özer şunları söyledi:
"Almanya'daki dual meslek eğitiminin karşılığı. Haftada bir gün okula gidiyor, dört gün işletmeye gidiyor. İki farklı ortamı kullandığı için dual mesleki eğitim. 3308 sayılı mesleki eğitim kanununa göre asgari ücretin üçte biri kadar her ay ücret alıyor, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanıyor. Bizdeki de geleneksel ahilik kültürünün, çıraklık, kalfalık ustalığın karşılığı."
2021 yılının sonlarına doğru mesleki eğitim merkezlerindeki çırak ve kalfa sayısının 159 bin olduğunu belirten Özer, üretilen cazip mekanizma ile bu sayının 850 bine ulaştığını söyledi.
Okul yöneticileri ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi
Okul yöneticileri ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi için iki yaklaşımın olduğunu belirten Özer, bunlardan ilkinin okul temelli olarak öğretmenlerin kendi taleplerine göre imkânlar sunmak, ikincisinin de iyi örneklerin görünür olması için hareketlilik programının başlatılması olduğunu ifade etti. 2020 yılında öğretmen başına düşen eğitim saatinin 44 olduğunu bu sayının 2021'de 92'ye yükseltildiğini aktaran Özer, "2022 yılında 120 saati biz hedef olarak koymuştuk. Daha onuncu aya yeni girdik, 2022 yılındaki öğretmen başına düşen eğitim saati 192'ye çıktı. Son 30-40 yılın en yüksek rakamına ulaştı. 2021 yılında öğretmenlerin mesleki gelişimi için kullanılan miktar 8,9 milyon lira. 2022 yılındaki bütçe 292 milyon lira. Bunun sadece 210 milyonluk bölümünü okullara gönderdik. Okullar siz değerli okul yöneticilerimizin öğretmenlerimizin ihtiyaç duyduğu eğitimleri alabilmelerini sağlayabilmek için." ifadelerini kullandı.
Tüm okul yöneticileri ile İstanbul'da bir araya gelmek üzere başlatılan Tarih, Kültür ve Medeniyet Bilinci Semirleri'nin de devam ettiğini aktaran Özer, öğretmenler için de geçen hafta "İstanbul Buluşmaları"nın başlatıldığını söyledi. Özer, "Öğretmen buluşmalarını sadece İstanbul'da yapmayacağız. Çanakkale, Bursa, Konya, Gaziantep Afyon da olabilir." dedi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile yapmak istediklerinin öğretmenleri hayat boyu öğreniciler olarak desteklemek olduğun kaydeden Özer, kanunun bu haliyle bir başlangıç olduğunu söyledi. Kanuna ilişkin 3 aydır manipülasyonlar söz konusu olduğunu da söyleyen Özer, sınava ilişkin örnek sorular yayımlandıktan sonra manipülatörlerin etkisinin azalmaya başladığını ifade etti.
Özer sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şartlarını sağlayan öğretmenlerin yüzde 95'i, 614 bin öğretmenimiz uzman öğretmenlik ve başöğretmenliğe başvurdular. Başvuran öğretmenlerin yüzde 99'u eğitimlerini tamamladı. Eğitimlerini tamamlayan öğretmenlerin yüzde 96'sı sınava başvurdu. Ben hepinize tüm manipülasyon, tüm trollere rağmen tüm siyasi malzeme olarak istismar edenlere rağmen öğretmenlik meslek kanununun kariyer sistemine göstermiş olduğunuz teveccühten dolayı en içten şükranlarımı sunuyorum. İnşallah 19 Kasım'da sınav yapıldığı zaman büyük bir kısmınız, dileğimiz hepinizin uzman öğretmen, başöğretmen olması ve özlük haklarınızda ciddi bir iyileşme yaşanması. Biz birbirimizi dinledikçe, birbirimize destek oldukça çözemeyeceğimiz hiçbir şey yok.
Eğitim politikalarının gerçekleşmesindeki katkılarınızdan dolayı öğretmen ve okul yöneticilerine teşekkür eden Özer, yeni eğitim ve öğretim yılının tüm öğrenci, öğretmen ve yöneticilere hayırlı olmasını diledi.