Konuşmasına 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlayarak başlayan Bakan Tekin, yeni müfredat taslağına neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin soru üzerine, programların belirli aralıklarla revize edilmesinin elzem bir durum olduğunu, teknolojik gelişmelerin ve dünyadaki değişmelerin sürekli programların içerisine konması gerektiğini söyledi.
Tekin, haziran ayından beri Türkiye genelinde öğretmenlerle birçok kez sohbet ettiğini ifade ederek, kendisine mevcut programların sağlıklı ve verimli bir şekilde öğrencilere aksettirilebilmesi için haftalık ders saatlerinin artırılması gerektiğini söylediklerini ancak mevcut programda bunun mümkün olmadığını belirtti.
Bu kapsamda bakanlığın genel müdürlüklerinin programları revize etmeye her zaman hazır olduğunu kaydeden Tekin, öğretmenlerin taleplerini de dikkate alarak yeni müfredat taslağında konularda seyreltme gerekliliğinin ortaya çıktığını anlattı.
Bakan Tekin, şöyle konuştu: "Atacağımız her adımın mutlaka Bakanlık içerisinde ortaya çıkartabileceği yeni sorun alanlarını iyi analiz ederek hareket etmek gerekiyor. 2013'lü yıllardan itibaren başlayan süreç, aynı zamanda öğretmen kaynağı açısından da iyi bir planlama gerektiriyor. Yani herhangi bir dersin haftalık ders saatini bir saat artırmanız ya da bir saat eksiltmenizin beraberinde getireceği öğretmen ihtiyacı ya da mevcut öğretmenlerin daha fazlası hale gelmesi sorununu hep birlikte düşünmeniz gerekiyor. Yani neler seyreltilmesi gerekir, seyreltildiği zaman bunun haftalık ders saati itibarıyla neye tekabül edeceği ve ne tür sorunlar ortaya çıkarabileceği hep konuşulur. Bu hep canlıdır. Haziran ayından itibaren katıldığım her televizyon programında veya sosyal medyada bulunduğum her platformda bizim müfredatlarla ilgili bir süreç içerisinde olduğumuzu ve bu anlamda hazırlığı olan, bize katkı vermek isteyen her kim varsa, 'Biz bu sürece başlıyoruz. Bize katkı vermek isteyenlere kapımız açık.' dedim. Haziran ayından beri mütemadiyen her ortamda bunu dile getirdim."
"Bu askı süreci göstermelik, kitaplar zaten basılıyor." iddialarına ilişkin Tekin, bu iddiaların doğru olmadığını vurguladı. Bakan Tekin, yeni müfredat taslağının cuma günü resmi olarak paylaşıldığını anımsatarak, sonbaharda Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının okullarda okutulan kitaplarla ilgili olarak inceleme süreci için başvuru takvimini başlattığında 1, 5. ve 9. sınıflar için özel yayın evlerinden başvuru almadıklarını söyledi.
Tekin, "Herhangi bir kişiye haksız kazanç elde edebilecek ya da haksız bir biçimde onlara ayrıcalık tanıyacak bir şey asla yapmadık." ifadesini kullandı.
Yeni müfredat taslağı resmileştiğinde ders kitaplarının yeni eğitim-öğretim dönemine yetiştirileceğini açıklayan Tekin, süreci hızlı bir şekilde ilerleteceklerini bildirdi.
"İntegral"in yeni müfredatta yer almaması
Bakan Tekin, yeni müfredat taslağında integral konusunun olmamasına ilişkin soru üzerine, bunun tamamen akademik, bilimsel bir altyapı olduğunu belirtti.
Öğretmen ve akademisyenlerin çalışmaları sonucu hangi konunun çıkartılıp çıkartılmayacağına karar verildiğini anlatan Tekin, şöyle konuştu: "Kararlarını verdiler ve biz örneklerine de baktık. İntegral dahil birçok konuyla ilgili olarak açıklamaları okuduk. Nihayetinde bilimsel usullere göre çalışmış ve değerlendirmelerini yapmışlar. 'Programların seyreltilmesi gerekir' tezini başta koyduğumuz zaman ki bunu özellikle söyleyeyim OECD ülkeleri PISA, TIMS gibi sınavlarla karşılaştırırken bizim sınav skorlarımız üzerinden değerlendirme yapıyor. Bizim çocuklarımızın muhatap olduğu içerikler üzerinden değerlendirme yapmıyor. Biz neredeyse rekabet ettiğimiz bu ülkelerdeki çocukların aldığı kazanım ya da öğrenme çıktısının iki katı kadar çocuğumuza yük yüklüyoruz. Dolayısıyla neler gerektiyse bizim programımızda onlar kaldı, diğerleri çıkartıldı. İntegral de bu konulardan bir tanesi."
Öğretmen atamaları
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ne kadar öğretmen atanacağına ilişkin soru üzerine, "Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplandıktan sonra, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın nihai kanaatini aldıktan sonra da açıklamasını yapacağız." diye konuştu.
130'a yakın farklı branşta atama yaptıklarına dikkati çeken Tekin, her branşın eşit derecede önemli olduğuna işaret etti. Branşlardaki atamaların adil bir biçimde yapılması için otomatik yazılım geliştirdiklerini belirten Tekin, "Hiçbir endişeleri olmasın. Tamamen objektif, eşit, adil bir biçimde branş dağılımını tanımlayacağız. Zaten şu anda hazır. Hemen karar alınır alınmaz branş dağılımını açıklayıp süreci başlatacağız." dedi.
"Bitlis Tatvan'da bir öğretmenin Bakanlık tarafından açığa alındığı veya sürüldüğü" iddialarıyla ilgili Bakan Tekin, konuya ilişkin yalan haberlere itibar edilmemesini istedi.
Konunun sosyal medyada gündeme gelmesinin ardından öğretmenle irtibata geçilerek nahoş bir olayla karşı karşıya kalmaması adına kendisinin talebi üzerine istediği başka bir okula görevlendirildiğini kaydeden Tekin, "Şimdi bu ne bir açığa almadır ne de bir sürgündür. Yani bu öğretmen şu anda başka bir yerde çalışıyor. Görevden alınma nedeni de güvenlik gerekçesidir." diye konuştu.
Tekin, özel okul fiyatlarındaki artışa da değinerek, çocukların birinci sınıftan ikinci sınıfa geçerken ne kadar ücret ödeneceğinin yönetmelikte tanımlandığını, özel okulların da bu artış oranına uymak zorunda olduğunu söyledi.
Çocuklar ilk defa okula kaydettirildiğinde ya da her eğitim-öğretim kademesinin ilk sınıfına ya da ara sınıflarına ilk defa kaydettirildiğinde ödenecek ücretle ilgili Bakanlığın hukuki anlamda denetim yetkisinin olmadığını ifade eden Tekin, "Bunu da ikili ilişkiler üzerinden okullarla konuşarak çözmeye çalışıyoruz. Buna riayet eden okullarımız var, riayet etmeyen okullarımız var. Biz bu konuyla ilgili de Ticaret Bakanlığıyla da görüşme halindeyiz. Ticaret Bakanlığımızdan talebimiz, bu fahiş fiyatla ilgili yasal düzenlemenin içerisinde eğer özel okullarla ilgili bir düzenleme de konulabilirse biz bu anlamda gerekli tedbirleri alabiliriz. Şu anda bunları tamamen karşılıklı saygı, karşılıklı ilişkiler içerisinde yürütmeye çaba sarf ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Milli Eğitim Şurası için çalışmalar sürüyor
Bakan Tekin, Milli Eğitim Şurası'nın Bakanlığın en önemli istişare süreçlerinden birisi olduğuna dikkati çekerek, şurayı önemli bir referans olarak gördüklerini vurguladı.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının, Şurada konuşulabilecek konularla ilgili sahada çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Tekin, çalışmalar tamamlandıktan sonra kesin takvimi açıklayacaklarını ancak planlarının bu yılın sonuna doğru ya da 2025'in bahar ayları olduğunu bildirdi.